Ağrının kendisi ve ağrı semptomlarını bastırmak için kullanılan ilaçlarla ilişkili yan etkiler, engelliliğin ve düşük yaşam kalitesinin önde gelen nedenidir. Ağrı akut veya kronik olabilir ve vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Ağrı psikosomatik veya idiyopatik kökenli de olabilir. Ne yazık ki mevcut tıbbi ortamda, ağrının kaynağı ortaya çıkarılmamakta ve bunun yerine istenmeyen yan etkileri olan ve genellikle bağımlılık yapan ağrı kesici ilaçlarla maskelenmektedir.
Özellikle kronik tipteki rahatsızlıklarda ağrının kaynağını keşfetmek zordur. Fibromiyalji gibi yeni ağrı tanıları Epstein-Barr gibi virüslerle ilişkilendirilmiştir. Biorezonans tanı yöntemleri, stresli alanları ve stres faktörlerini gösteren bütünsel bir portre sağlamak için tüm vücuttaki enerjik rahatsızlıkları ve tıkanıklıkları ortaya çıkarır. Yukarıda bahsedilenler gibi virüslerin Biorezonans tarafından ortadan kaldırılması, ağrı yoğunluğunun ve alevlenme sıklığının azaltılmasında olumlu sonuçlar vermiştir. Ağrının kaynağını ve nedenini anlamak, vücudun daha hızlı iyileşmesine yardımcı olacak bir başka araç olan psikolojik fayda sağlayabilir.
Çoğu zaman, ilaçların yan etkileri hastalığın kendisinden daha zayıflatıcı sorunlar yaratır. Biorezonans, ilacın zararlı bileşenlerini ortadan kaldırarak ağrı kesiciler de dahil olmak üzere ilaç kullanmak zorunda olan hastalara rahatlama sağlayabilecek başka bir özelliğe sahiptir. Hasta, vücuduyla ilgili özelliklerini keşfetmek için randevuya ilacını getirmelidir.